26 Mart 2015 Perşembe

Frenlenemeyen ebeveynlik

Tiyatroya götürdük cocuklarımı gectiğimiz pazar. Baslarda endişemiz vardı çünkü izleyecekleri oyun 3 yas ve üzeriydi. Biletleri alırken "Zaten 2,5 olmak üzereler , farkındalıkları yüksek cocuklar keyifle izleyeceklerdir." dedim. İzledik de. 
Sonra istedikleri bir oyuncagı almak üzere bir magazaya girdik. Ben "Ama bu yaslarının üzerinde bir oyuncak"dedim. Babaları da benim kurduguma benzer bir cümle kurdu. Aldık.
Eve dönerken "Sinemaya gitmek istiyorum cocuklarımla beraber.Bence artık severek izleyebilirler." dedim. 
Düşündüm sonra neden bu cocukları-aniden- büyütme telasımız.
Oyuncakla, faaliyetle, davranısla,kıyafetle bir an önce büyüsünler telasımız.
Karnımızdayken baslıyor bu telaş. "Bir doğsa da giydirsem şu papileri, bir yürüse, bir konussa..." 
Kendi adıma heyecanım "ortak paylaşımlarımzın artması" ve bu normal bir güdü biliyorum. 
Ama herseyi peşin peşin önlerine serme telaşımız moda tabirle " tükenmişlik sendromuna" yol açmıyor mu cocuklarımızda?
Bir süre sonra "bu cocuk da hiçbir şeyden mutlu olmuyor yahu" serzenişlerimize... 
13 yasında olan,20 yasında gözüken ama 6 yasında bir cocugun dogal sorumluluk gelişimine sahip olmayan cocuklarımız oluyor.
Fren kontrolünü kaybettiğimiz ebeveynlik heyecanlarımız mutlu etmek yerine çocuklarımızın psikolojisine zarar veriyor. İleride sorumluluk sahibi insanlar olmasına ciddi bir engel teşkil ediyor. 
"Hayır" cevabını bilmeyen, sahip olduklarıyla asla mutlu olamayan,kendi kendine yetemeyen ve işini sürekli bir başkasının halletmesini bekleyen,tüketim ve üretim arasında ki dengeyi bilemeyen bireyler olarak karsımıza çıkıyorlar. 
Peki ne yapmalıyız?
Öncelikle otorite ve disiplinin bir cocugun yetiştirilmesinin temel tası oldugunu unutmamalıyız.
Sınırlar olmadan bir cocuk kendini sadece boslukta hissedecektir.
"Ben cocugumu asla aglatmam,aglatmadım" demek işin kolayına kaçmak oluyor bu noktada.
Çok katı ya da fazla tavizkar olmak yerine,ortalama bir otorite ve sınır hissi, iletişim gelişimini destekleyecek, aglatmadan da kurulabilecek bir ilişkinin anahtarı bence. 
Sürekli pohpohlamak, gereksiz egolar yüklemek yerine gercekten basarmalarına izin verip bunu takdir etmek cocuk tarafından da kendiyle ilgili farkedilebilir bir gurur saglayacaktır. Yani 2,5 yasında bir cocuga "Ay bu oyuncagı cok kolay yapıyo üst grubu alayım " diyerek cocuk yerine oynamak-kurmak-basarmak ve aferim demektense , tek basına basarmasına izin vermemiz gerektiğini ve yasının gerektirdiği aktiviteler ile kendini daha özgüvenli hissettiğini kendimize hatırlatmamız gerekiyor.
Çogu zaman cocuklarımız anne egoları altında eziliyorlar.
Hepimizin cocugu cok akıllı, hepimizin cocugu yasından ileri zaten, folik asit cocukları bunlar. 
Bir cocugun her konuda basarlı olmasını beklemenin cocugun var olan yeteneklerini de körelttiğini düşünüyorum. 
Bu noktada öncelikle anne babanın egolarından sıyrılıp cocugun gercek yas ve davranıslarını değerlendirmesi gerekiyor. 
2 yasını bir daha asla yasayamayacak bir cocuga 3 yasındaymıs gibi davranmak ve davranmasını beklemek bizi bir adım ileri götürmeyecektir. 
Ya da 2 yasında bir cocuga "kendi yemeğini yiyemez,oyuncagını kaldıramaz,ayakkabısını dolaba koyamaz vs" "ben yaparım,dur ben yapayım "diyerek gelişimini engellemek de sizi daha özverili bir anne-baba yapmaz.
Ebeveynlikte ilk sart "denge".
Yaşını yasayan, özgüvenli,sorumluluk sahibi bireyler yetiştirmek bizim elimizde.
Unutmayalım ki bir binanın temeli saglam oluşturulmazsa üstüne çıktıgınız katların kalitesi, değeri,gücü hiçbir işe yaramayacaktır. Kendi ebeveynliğim için ilk sarsıntıda yıkılacak binalar yerine ,az katlı ama saglam binalar yapmayı hedefliyorum ben. Katlarını istedikleri renklerde ya da rengarenk boyayabilecekleri mutlu bireyler yetiştirmek istiyorum. Yanlışlarımı farkettikce ayagımı frene uzatıyorum. 
Sevgiler.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Sevgili Senem,önceki yazilarin gibi hayata,duygularimiza dokunmussun,tercuman olmussun yine okumak zevkti....Ben de baskalarinin yaninda dile getirmesem de (ki bunu dile getirmek cok itici)kizim yasindan onde dusuncesi onu heryonden surekli gelistirme arzusu tam gaz icimde bazen ben de diyorum ne bu telas biz boyle buyumedik hersey zamani geldiginde olacak cok mu sikiyorum cocugu fren sart☺hayati hizli yasamasinlar farkindaliklari artsin,adimlari saglamlassin hedefe sagsaglim varsinlar toslamasinlar bilmedikleri istemedikleri bir limana...cok uzattim optm seni yazilara devam 3 yarim yeter sana☺☺☺

Cevriye dedi ki...

👍👏👏👏