Göz kırpma süresinde gecen koca bir yıl.
Kendime yeni geliyorum belki, yeni tadıyorum anlıyorum anneliğimi.
"Annesi, anneciğim" diyerek kosmalarınıza alışıyorum. Ve kosarken artık elime ihtiyac duymamanıza…
Gecen bir senin bıraktıgı izlere. Her yeni günde bir daha sasırıyorum bu kadar cabuk değişmenize.
Hep cok sevildim sanırdım ben. Hep sevgiye doyduğumu düşünürdüm.
Lorin'im , mevsim meyvem.. Bugun seni kucagımda tutarken bana "tutma annesi beni,büyük sarıl" dedin. Bunu duyduktan sonra hayatta hangi sevgi nasıl doyursun ki beni? Sevilmek bizim gördüğümüz,hissettiğimiz gibi değilmiş annecim. Bunu bir gün o şahane anaç kalbinle anne olursan sen de anlayacaksın.
Hep gülmeyi sevdim ben. Her günümde kahkaha atmaya, kahkaha attırmaya calıştım.
Efik'im, sol yanım.. Sense bana "anne komiksin sen " dedin geçenlerde,bunun benim için ne kadar önemli oldugunu bilirmişsin gibi. Gözünde en capkın bakısın,kahkalarınla sacların sallanırken,bir elin yüzümde. Yanaklarım kızardı,içim sıcacık oldu.Sonra kıskandım baskalarına söylenecek, bakılacak, sevilecek şu an bana ait olan her bir dakikayı kendimi durduramadan kıskandım…Şu hayatta en yabancı oldugum duyguyu sen bana hissettirdin annecim.
Çok büyüdünüz bu bir senede canlarım.
Yüzünüze bakarak aldıgım her nefeste dingin bir aksam üstü portakal bahçelerinde yürüyor gibiyim.
Mis bir kokuyu ciğerlerime yetiriyorum. O kokunuzu saklamak, saklamak, saklamak istiyorum.
Hala vicdanıma yeniliyorum.
İnsan evladını öperken sayar mı, bir diğeri eksik kalmasın diye? Sayar.
İkiz annesiyse zeytini,cektiği fotografı,beraber attıgı adımı,kahkayı,akıttıgı gözyasını bile sayar.
Çok güzel büyüdünüz be canlarım.
Artık bir kardeşiniz oldugunun farkındasınız.
Birbirinizi büyük bir tutkuyla , derin derin seviyorsunuz muffinlerim. Aklımda en çok uyanışlarınız var. O sıcacık mis kokunuzla, burnumun direğini sizlatarak, birbirinizi öpe öpe yaz sabahlarına uyandırmalarınız.
Bebekliğinize dair en cok bunu özleyeceğim galiba.
Sasırtıyorsunuz.
"Bunları nereden biliyorum acaba?" dedirtiyorsunuz, kendimle gurur duyduruyorsunuz.
Tam "Aferin semy sen bu işi kotardın" derken, 1 dakika sonra "yahu ben nerede hata yapıyorum bunlar böyle deli gibiler" dedirtiyorsunuz. Kızdırıyorsunuz, yetişemiyorum duygusuna mahkum ediyorsunuz. Tam karalar bağlamışken bir cümle,bir hareket,bir duruş… "Amaaannn bosver" dedirtiyorsunuz…
Hayatta hiçbir şey bir annenin duygu geçişi kadar kısa olamaz sanırım.
Güldürüyosunuz. Baya komik cocuklar oldugunuzu söyleyebilirim gönül rahatlıgıyla.
Gecen sene demişim ki "Ne çok öğreteceklerim,anlatacaklarım var size.Okuyacak masallarım var,katlayacagımız kağıtlar,çekilecek fotograflar,gidilecek uzaklar…"
Bunları beraber yapabilmenin tadı bambaskaymış. Hiç yasanmamış bir heyecan. Camdan bakıp kurdugunuz cümleler meger hiçbir romanda henüz yazılmamıs. Boyadıgınız kağıtlar hiçbir tuvalde can bulmamış… Yaşanan hiçbir sey bu kadar "benim" olmamış...
2 yaş hayatımıza hosgeldin.
İyi bir anne olmam yolunda benden desteğini eksik etme.
Korkularımı, yetememe duygularımı ,tüm kaygılarımı seviyorum aslında. Bu hissedilenler belki de beni böyle canlı tutuyor. Ama sen yine de desteğini eksik etme olur mu?
Çok saglıklı olunsun mesela, cok huzurlu, bol kahkahalı, cok sevmeli olsun.
Tadımız tuzumuz hiç eksik olmasın. 2 sene önce günün ilk ısıgında muffinlerimi kucagıma aldıgımda ki o sevincim tüm uyandıgımız sabahlara baki olsun mesela,.
Lokum tadında olsun be mesela.
2 yaş hayatımıza hoşgeldin,sefa getirdin!