O yanakların kırmızılığına,
O sıkı sıkı sarılışına,
Saçıma taktığın sarı süse,
Özlem dolu küçük öpüşlerine,
İçimi acıtan,yüzümü aydınlatan cümlelerine ,merhametine aşığım.
Çok özlüyorum ,çok seviyorum.
İyi ki varsın be çocuk iyi ki...
11 Şubat 2011 Cuma
Otorite zamanı.
Farkettim ki Lokum'un kendini güvende rahat hissetmesi için yaptığım herşey,gösterdiğim tüm çaba onun kendini köpek gibi görmemesi ve suistimal etmesi dışında hiçbir işe yaramamış.Bunu en son dün gece gösterdiği o sevimsiz şımarık , ben ne istersem o olur tavrıyla bana gayet net ifade etti.
Tasmasız rahat dolaşsın,enerjisini atsın diye Ersan'ı ikna için gösterdiğim çabayı yıllar önce gösterseydim şuan büyük ihtimalle Londra'da yaşıyor olurduk.Ersan'ın Denizli'de olmasını fırsat bilip gece gezmemizde açtım tasmasını ki koşsun enerjisini atsın. (gündüz avcılar sahilinde az gezmiş gibi) Önce sağa sola sataştı havlayarak.Sonra ağzına cam bi şişe alıp beni 15 dk peşinden koşturdu.Bırak dersin bırakmaz, gel dersin oyuna koşar.Tasmamı kendi ağzımda taşıycam telaşından elimi ısırır.Aman sen kimsin edaları.Arsızlığı resmen gözümü döndürdü.
Döndüm arkamı koşa koşa sitenin içine girdim. Lokum efendi de bi panik tıpış tıpış geldi peşimden.Taktım tasmasını ,uzatmasını kapadım.Yakın yürüme pozisyonuna getirdim.Sitenin içinde 5 tam tur attırdım sanırım.O hızlandı ben yavaşlattım.O koşmak istedi ben adımımı iyice yavaşlattım.Önceden bogazını sıkmış gibi hırıltılar çıkarıp tasmayı gevşetmemizi sağlardı.Bu sefer o numarasını da yemedim.2.turdan sonra baktım düzelme var.5. turda mum gibiydi.Bu arada tasmalı otur bekle çalışması da yaptırdım.(Dısarda pek komut almaz kendisi.)En son turdan sonra bir kaç dk açtım koş şimdi dedim koştu, eve gidiyoruz dedim hemen yanıma geldi, taktım tasmayı yine döndük eve.Yüzüne bakmadım bi süre evde ;gece burnunu kolumun altına sokmaya çalışınca yeter bu kadar dedim,sarıldım.İçim acısa da doğru olan bu.
Bugün çıkarken yine uzatmayı kapadım yakın mesafe yürüttüm.Sevimlilik başka ama arsızlığa tahammülüm yok.Sevgimi kullanma.
Bundan sonra böyle.Adam olacaksın Lokum başka şansın yok.
Tasmasız rahat dolaşsın,enerjisini atsın diye Ersan'ı ikna için gösterdiğim çabayı yıllar önce gösterseydim şuan büyük ihtimalle Londra'da yaşıyor olurduk.Ersan'ın Denizli'de olmasını fırsat bilip gece gezmemizde açtım tasmasını ki koşsun enerjisini atsın. (gündüz avcılar sahilinde az gezmiş gibi) Önce sağa sola sataştı havlayarak.Sonra ağzına cam bi şişe alıp beni 15 dk peşinden koşturdu.Bırak dersin bırakmaz, gel dersin oyuna koşar.Tasmamı kendi ağzımda taşıycam telaşından elimi ısırır.Aman sen kimsin edaları.Arsızlığı resmen gözümü döndürdü.
Döndüm arkamı koşa koşa sitenin içine girdim. Lokum efendi de bi panik tıpış tıpış geldi peşimden.Taktım tasmasını ,uzatmasını kapadım.Yakın yürüme pozisyonuna getirdim.Sitenin içinde 5 tam tur attırdım sanırım.O hızlandı ben yavaşlattım.O koşmak istedi ben adımımı iyice yavaşlattım.Önceden bogazını sıkmış gibi hırıltılar çıkarıp tasmayı gevşetmemizi sağlardı.Bu sefer o numarasını da yemedim.2.turdan sonra baktım düzelme var.5. turda mum gibiydi.Bu arada tasmalı otur bekle çalışması da yaptırdım.(Dısarda pek komut almaz kendisi.)En son turdan sonra bir kaç dk açtım koş şimdi dedim koştu, eve gidiyoruz dedim hemen yanıma geldi, taktım tasmayı yine döndük eve.Yüzüne bakmadım bi süre evde ;gece burnunu kolumun altına sokmaya çalışınca yeter bu kadar dedim,sarıldım.İçim acısa da doğru olan bu.
Bugün çıkarken yine uzatmayı kapadım yakın mesafe yürüttüm.Sevimlilik başka ama arsızlığa tahammülüm yok.Sevgimi kullanma.
Bundan sonra böyle.Adam olacaksın Lokum başka şansın yok.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)